
"İnsanın kendi kendisiyle özdeşleşmesi. Yoksa hiç var olmamış demektir!" (s.62)
Gerçeklik ve kimlik kavramlarıyla oynayan, aşk ve ölüm üzerine düşündüren bir roman Stiller. Yaşamımızın ne kadarını gerçekten yaşadık; tanıdığımız ya da bizi tanıdığını düşünen insanlar bizim ne kadarımızı, hangi yönlerimizle tanıyor; iç hesaplaşmalar nereye kadar gider; yeni başlangıçları ne kadar hak ederiz ve nasıl değerlendiririz; toplum yeni bir kimlik edinmek karşısında nasıl bir tutum sergiler...
"Gerçek bir hayat, sararmış bir albümde değil de, yaşayan bir şeyde biriken bir hayattır. Tanrı bilir ya, mutlaka çok önemli, tarihe mal olmuş, unutulmaz olmak zorunda değildir." (s.62)
Yazarın kimi bölümlerde lafı çok uzattığı izlenimine kapıldım, kimbilir belki sadece bana özgü bir izlenimdir bu ama okumaya değdiğini düşünüyorum. İnsanların sevgi adına gerçekleştirdiği hırpalayıcı eylemleri anlatıcıyla bir yandan özdeşim kurmamızı sağlayarak, bir yandan da bariz şekilde hissedilen bir mesafeyle ele alıyor yazar.
"Yazmak, okuyucularla bağlantı kurmak değildir, insanın kendi kendisiyle bağlantı kurması da değildir, yazmak ifade edilemeyenle bağlantı kurmaktır." (s. 315)
3 yorum:
Orta kısımlarda ben de bayağı dağılmıştım ama genel olarak sevdiğim bir kitaptı. İyi ki okumuşum dedim bitirince.
Senin de büyük ihtimalle benden görüp okuduğum göz önüne alınırsa kitaptan nefret etmemen bana bir artı puan kazandırdı :D
seçimlerimizin çoğunun uyuştuğu bir kez daha kanıtlandı :)
typo, typo, typo...
ludmilla'nin dün akşamki yorumlarının özeti :) kontrol edicem yollamadan bundan sonra :)
Yorum Gönder